04.05.2014 İstanbul kMM Toplantı Tutanağı

YER: Türkiye Yazarlar Birliği
TARİH: 04.05.2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1. Liberal Avrupa Derneği (Hüsnü Adalı)
2. Liberal Demokrasi Hareketi Derneği (Feyza Geçmen)
3. Taksim Platformu (Şahin Tekgündüz)
4. Düşünce Suçuna Karşı Girişim (Şanar Yurdatapan)
MESLEK ODALARI Yok.
SENDİKALAR Yok
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ: Ali Özgündüz (CHP)
KATILAN SİYASİLER:
1. Mehmet Erdoğan (HAK-PAR)
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 8 izleyici/gözlemci katıldı.
MODERATÖR İlhami Mısırlıoğlu
Genel Konu:  Cumhurbaşkanlığı seçimi
Yerel Konu: 
KONUŞULANLAR:
Feyza Geçmen: Hala adaylar belli olmadığı için iki isim üzerinden aylardır konuşarak buraya geldik. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül. Erdoğan’ın adaylığı kesinleşiyor gibi. Ben buna system sorunu gözüyle bakıyorum. Kuvvetler ayrılığını esas alıyorum. Gittiğimiz noktayı çok sağlıklı görmüyorum. Yasama ve yürütmenin bir arada olduğu yargının da -özellikle anayasa mahkemesinin son çıkışıyla birlikte- bakış açısının nasıl olduğunu düşünecek olursak  kötü bir tablo çıkıyor karşımıza. Hesap vermeyen hesap soramaz mantığı vardır. Bir çok bakanlığın ve denetlenmesi gereken bir çok kurumun olduğunu düşünüyorum. 
Şahin Tekgündüz: Cumhurbaşkanın mevcut anayasaya göre yetkilerinin bu kadar çok olduğunu bilmiyordum. Erdoğan’ın ülkeyi nasıl yönetmek istediği ortada çok açık. Bu güne kadar ki yönetim anlayışından da belli. Onun devamını yaşatacak ülkeye. Bunu yine Karagöz ve Hacivat oyununa çevirdik yine. Halk cumhurbaşkanını seçecek ama gerçekten iki tane aday var. Sonra bu halkın seçtiği cumhurbaşkanı olacak. Ben buna cumhurbaşkanlığı seçimi diye  bakamıyorum. Bu başka bir şey, dayatılan rejimi daha köşeli hale getirerek  sürdürülebilmesi için izlenmesi gereken yolun tarifi olarak görüyorum. Türkiye’yi kurtaracak tek şey yeni bir anayasa.  
Hüsnü Adalı: Erdoğan seçilirse %50 evde zor tutuyorum diyen bir cumhurbaşkanı olacak. Anayasa yapılmadan adem-i merkezi bir yapı olmadan seçim barajı siyasi partiler yasası değişmeden özellikle geziden beri başbakanın söylediklerini yaptıklarını göz önüne alırsak  başkanlık sistemine bu şartlarda karşıyım. Normalde başkanlık sisteminden yanayım ama bu şartlarda hayır diyorum. 
Şanar Yurdatapan: Türkiye’deki rejimin adına parlamenter sistem diyoruz kuvvetler ayrılığı var diyoruz ama biliyoruz ki kuvvetler ayrılığı yok. En başında yasama diye ayrı bir güç yok. Ankara’da yaptığımız toplantıda MHP milletvekili Oktay Öztürk net bir şey söyledi. Mecliste muhalefet görevini yerine getiremiyoruz. İstediğimiz kadar kanun teklifi hazırlayalım  kabul edilmediği  anda bütün çaba boşuna gidiyor. Kanunlarda kanun teklifi yoluyla yapılmıyor. Kanun tasarılarıyla yani hükümet hazırlıyor meclise geliyor eller kalkıyor  veya kalkmıyor kim çoğunluksa o oluyor. Yani yürütme ve yasama birleşmiş durumda. Yargıda aynı şekilde.  
M.Ali Erdoğan: Bu ülke demokratik bir ülke mi değil mi? Aslında sorun buradan kaynaklanıyor. Cumhurbaşkanı mı devlet başkanı mı? Türkiye’de hiç bir cumhurbaşkanı cumhurun temsilcisi olmadı devlet başkanı oldu. Ben başkanlık sisteminden yanayım Amerika’da olan başkanlık sistemi gibi.  Bu ülkenin demokratikleşmesi için çaba harcamamız gerekiyor önce.
Şahin Tekgündüz: Amerikan toplumunun yapısını demokratik düzeyini Amerika’nın siyasal idari organizmalarını yasa düzenini hukuk düzenini hepsini eğer Türkiye’ye getirme imkanımız varsa o taktirde ancak başkanlık sisteminden söz etmek doğru olabilir. Aksi, kel başa şimşir tarak. 
Feyza Geçmen: İdeal olarak gördüğüm sistem dar bölge iki turlu seçim başkanlık sistemi. Anayasa, seçim sistemi, daha güçlenmiş daha demokratik halkın katılımıyla oluşmuş bir yerel yönetim sistemi gibi detaylarımızı da hazırlamamız lazım. Bu süreçlerden geçilmeli. Dar bölge iki turlu seçim sistemiyle olan başkanlık sistemi ama gerçek kuvvetler ayrılığının olduğu bir seçim sistemi  olmalı.
Hüsnü Adalı: Umutsuzluğumuzun nedenlerinden birisi de CHP gibi bir muhalefetin olması. Anayasasıyla, iktidarıyla, muhalefetiyle, istihbaratıyla, yargısıyla bu cenazeyi kaldırmak gerekiyor.  
Ali Özgündüz: Bizim sorunumuzu başkanlık sistemi çözmez. Bizim parlamenter sistemi güçlendirmemiz lazım. Başkanlık sisteminin başarılı olduğu tek ülke var ABD. Bağımsız tarafsız güçlü bir senato var. Burada uygularsanız diktatörlük olur totaliter olur. Kazakistan Özbekistan gibi. Bu toplum demokrasiyi bilmiyor. İktidar demokrasi istemiyor. Gelecek olan sistem daha iyi olmayacak bunu yıkarsak eğer. Totaliter faşist dine dayalı bir sistem olacak. Parti içi demokrasi olmadığı sürece siyasi partiler kanunu seçim kanunu değişmediği sürece demokrasi falan olmaz. Eldeki kumaş bu. Bundan gömlek yaparsın ceket yapamazsın.
M.Ali Erdoğan: Bu ülke ilk olarak federasyon olması lazım.  Demokrasi için en uygun sistem federasyondur. Bir başkanın yetkilerini diktatörlüğünü ancak federasyon sistemi engeller. Ankara’nın yetkilerini kısmak lazım. Bunu Diyarbakır’a İzmir’e Trabzon’a Adana’ya yaymak lazım.
Soru-cevap:
Şahin Tekgündüz: CHP niçin adayını açıklamıyor?
Ali Özgündüz: Seçimden yeni çıktık seçim sonuçları değerlendiriliyor. Şimdi bütün mesele bizim stratejik bir karar vermemiz. Çok fazla parti kimliği öne geçmeyen ideolojik saplantısı olmayan bütün milleti Alevi’si Türkü Kürdü ile kucaklayan biri olmalı. Parti içi tartışmalarımız devam ediyor. En kısa sürede açıklamayı düşünüyoruz.
Hüsnü Adalı: Sizin saydığınız profile uygun bir isim var mı aklınıza?
Ali Özgündüz: İsim düşünmedim ama böyle insanlar var.
Şahin Tekgündüz: Mevcut parlamenter sistem yerine başkanlık sisteminin gelmesinin temel savunusu nedir? Parlamenter sistemin hangi zararlarını gördük görüyoruz?
Ali Özgündüz: Anayasa yaparken anayasa hangi toplum için hangi durum için diye düşünmemiz gerekiyor.. İyi anayasa diye bir şey yoktur. Mesele anayasa değil, anlayış kültür. Demokrasi eğitimli toplumların rejimidir. Bu ülkede kaç kitap satılıyor kaç gazete satılıyor kaç kişi okuyor. Partide parti programını okumayanlar var ki en eğitimli en aydın parti diye övünüyoruz. Kumaş bu arkadaşlar uçmayalım. Teşhisi koyalım tedavi edelim.
M.Ali Erdoğan: Bugüne kadar mevcut sistemin işlemediğini gördük. Evet cahil bir toplum okuma yazma oranı düşük demokratik geleneği olmayan bir toplum. Ben ideal olanı savunuyorum.